12 Şubat 2010 Cuma

Dönersen Islık Çal


Toplumumuzda farklı görünen, toplum normlarından farklı olan, farklı davranan tiplere marjinal gözüyle bakılır ve bir çoğu da pek sevilmez hatta dışlanır. O yüzden marjinal kelimesini pek sevmem. İnsanların özgürce ve istediği gibi yaşamasından yanayım.

Senaryosunu Cemal Şan'ın yazdığı, yönetmenliğini Orhan Oğuz'un yapımcılığını ise Memduh Ün'ün yaptığı,1992 yapımı film marjinal, toplum tarafından dışlanan, biri cüce, diğeri travesti olan iki insanın dotluk öyküsünü anlatır.

Beyoğlu'nun arka sokaklarında barmenlik yaparak hayatını kazanmaya çalışan cüce, evine giderken serserilerin saldırdığı ve gerçek bir kadın sandığı travestiyi düdüğüyle kurtarır. Düdüğü duyan serseriler kaçtıktan sonra evine alır ve kadın sandığı kişinin, aslında erkek olduğunu anlayınca şaşkınlık geçirir, bozulur, iğrenir. Ama yalnızlığını düdüğü ve balkonundaki köpekleriyle paylaşarak yaşamaya çalışan cüce, iğrendiği, nefret ettiği travesti ile sonradan duygusal bir dostluk yaşayacaktır. Bu güzel dostluk, bu çirkin dünya onları ayırana kadar sürecektir

Oyuncular: Mevlüt Demiray, Fikret Kuşkan, Derya Alabora, Menderes Samancılar

2 yorum:

Dalgaları Aşmak dedi ki...

yıllar önce izlediğimde çok beğendiğim ve içimi burkan bir film olmuştu.

o iki arkadaşın kadeh tokuştururken, "cam cama can cana "demeleri hep aklımda kaldı.

gölge dedi ki...

çok güzel bir sahnedir. Yıllar önce bende izlediğimde etkilendiğim sahnedir. Bir de Mevlüt Demiray'ın adama "cüce olan ben değilim asıl cüce sizlersiniz" dedikten sonra ki terasta "cüceleeeeeer" diye bağırması beni benden alan bir sahnedir.