14 Aralık 2009 Pazartesi

Şiddeti Aklama Öyküsü-Katil Doğanlar


Günümüzde medya şiddete çok yer vermekte ve şiddet her gün medyaya biraz daha egemen olmaktadır. Sadece haberlerde ve haber programlarında değil, dizilerde, filmlerde, hatta eğlence programlarında bile şiddete çokça yer verilmektedir. Asıl tehlike ise şiddeti kabul edişimizdir ve şiddet içeren programlar daha çok ilgi çeker.
Son zamanlarda şiddet ülkemizde de artmıştır ve yapılan araştırmalar göstermiştir ki, şiddet uygulayan bir çok insan, genel olarak aileleri tarafında fiziksel ya da sözsel şiddette maruz kalmıştır.

Senaryosunu Tarantino'nun yazdığı, yönetmenliğini Oliver Stone'un yaptığı Katil Doğanlar da bir şiddet ve şiddeti aklama öyküsünü anlatır. Şiddet aklanır mı? Aklanmaması gereken bir olgudur aslında fakat ne yazık ki çağımızın medyası sayesinde şiddet aklanır. O kadar farklı şekilde gider ki olayların, tanımadığımız katillere bile hayranlık besleriz. Hepimiz o karakterin rollerine bürünürüz. Şiddet meşru olarak gösterildikçe, dizilerde, sinemalarda ve hatta eğlence programlarında bile daha nice Polat Alemdarlar, Çakırlar çıkacaktır.

Mallory, babasının sürekli cinsel tacizine uğrar. Bir gün evlerine et getiren Mickey ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Mallory'nin babasını öldürerek ilk cinayetlerini işlerler. Ve bundan sonra, arkalarında, yaptıklarını anlatmaları için, daima bir adam bırakırlar. Öldürdükçe de özgürleştiklerini düşünürler. Şiddeti bir kahrmanlık olarak gösteren medya da,arkalarında bıraktıkları onlarca ölüye rağmen, Mickey ve Mallory'yi ilahlaştırır.

Hiç yorum yok: