25 Aralık 2009 Cuma

Karanlıktakiler


Egemen (Erdem Akakçe) 30’lu yaşlarını aşmış, bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan ve ilerleyen yaşına rağmen annesi Gülseren (Meral Çetinkaya) ile aynı evde yaşamak zorunda olan genç bir adamdır. Annesinin zihinsel kararmalarıyla geçen bir hayat Egemen için, evlerinin içine gizlenmiş, belki de sadece onlar için hazırlanmış ufak bir cehennem gibidir.
Gülseren içinse hayattaki tek varoluş nedenidir Egemen. Gerisi, kendisini hapsettiği evinde yaşadığı bitmeyen bir huzursuzluk ve tedirgin bir ruhtur. Yanında olmasını istediği tek kişi Egemen’dir. Oğlunun kendisinden ayrılmasına dair en ufak bir düşünce bile bir çılgınlık nöbetine girmesi için yeterlidir.
Egemen’in tüm hayatını geçirdiği bu cehennemden uzaklaşarak, rahat nefes alabildiği, normal bir hayata yaklaştığı tek yerse çalıştığı reklam şirketidir. İşi sayesinde dış hayatla bir bağ kurmak az da olsa annesinin karanlık dünyasından uzaklaştırır Egemen’i. Öte yandan patronu Umay’a (Derya Alabora) duyduğu ilgi genç adam için büyük bir açmazdır. Annesinin varlığı bu ilgi önünde koca bir engeldir. Çaresizliği artan Egemen iki kadın arasında sıkışıp kalır.



Çağan Irmak imzalı Karanlıktakiler, karanlıkta kalan anne ve oğulun hikayesinin anlatıldığı bir film. Film durağanlığına rağmen akıcı, neden ve ne olacak gibi soruları sormanıza neden oluyor. Meral Çetinkaya nın oyunculuğu göz dolduruyor. Uçlarda gezinen akıl hastası bir anne ve 30 yaşın üzerinde ona bakmak zorunda kalan, sevdiği insan ile annesi arasında kalan, zaman zaman delirme noktasına gelen bir evlat.
Bazı filmleri ya seversiniz ya da nefret edersiniz. Arası yoktur. Çağan Irmak'ın kendisi için yaptığı Karanlıktakiler filmi de bu tür filmlerden.

1 yorum:

lady shave dedi ki...

çağan ırmağın en etkileyici filmlerinden karanlıktakiler..
Issız Adam gibi bir gişe filminden sonra böylesine güzel bir sanat filmi yapması şaşırttı beni..
zira ıssız adam gibi talep görmeyeceğininde bilincindeydi heralde.. neyse İstinye Park'ın koskoca salonunda bir arkadaşım ve benden başka hiçkimse yoktu.. boş salonda film izlemek güzel olduğu kadar üzücüdürde..
oyunculuklar hafife alınmayacak kadar iyiydi.. konuysa karanlıktakiler adına yakışır bir şekildeydi..