23 Kasım 2009 Pazartesi

La Haine

"Bu elli katlı bir binadan düşen adamın öyküsüdür. Adam düşerken kendini rahatlamak için sürekli şöyle demektir. Buraya kadar her şey yolunda, buraya kadar her şey yolunda, buraya kadar her şey yolunda... Önemli olan düşüş değil, yere çarpıştır."

Fransa'yı nasıl bilirsiniz? Romantik, şık, ışıl ışıl, pahalı restaurantlar, güzel kozmetikler, kaliteli şaraplar... Bu Fransa'nın boyalı yüzü. Aynen bizim İstanbul'umuz gibi. Nasıl ki İstanbul'un bir arka sokakları varsa, Fransa'nın da arka sokakları, varoşları var ve nefret dolular.


Ülkemizde Protesto adıyla gösterilen film 3 göçmenin hikayesini anlatır. Bir ötekileştirme ve ayrımcılık hikayesidir. Filmin kahramanları Vince, Said ve Hubert, polisin Abdel adındaki arkadaşlarını yaralamasının ardından, ayaklanmanın sınırında gezinen 3 arkadaştır. Hiç birinin ne işi, ne gelecek planı, ne umutları yoktur. Suçlu ya da şiddete eğimli olmasalarda, kökenleri ve etnik grupları yüzünden potansiyel suçludur.

Öfkesi taşmak üzere olan banliyö halkı ile göçmenlere karşı önyargılı bir tutum sergileyen polis arasında her an başlayacak bir savaşın gerilimi yaşanmaktadır. Vinz, Hubert ve Said bu öfkenin somut halleri olarak Paris sokaklarında dolaşırken, içlerinde biri sonunda patlayacak bir silahı yanında taşımaktadır.

Hiç yorum yok: